20090131

işine tutkuyla bağlıymış...hsktirsin.

Bir insanın işini sevmesi onu kesin iyi yaptığı anlamına gelmez. O işi sevmenin temelinde yatan nedenler sorgulanmalıdır, ya da sorgulanmasına bile gerek yoktur aslında sonuç ürüne bakıldığında. Kendi mesleğimden örnek vericem. Bir mimar çizmeyi ve detay çözmeyi sevdiği için işini sevebilir, hatta tutku duyabilir ve bu tutkuyla kendini kapatır, sürekli çalışır/çalışabilir, dünya görüşü olmaz, kendi görüşü de kendi kendine olur- bu ne mi demek-, hep dünyayı baştan keşfeder. Her çizdiğine bakar vay be der, özgüven kabarır, güzel de çizyodur, ve her yazlık kasabada iş yapabilir niteliktedir. Kendi çizimine bakar, kendi çözümüne bakar eğlenir mutlu olur, kafasını kaldırmaz bile, başka çözümlere ihtiyacı yoktur. Bunun tam da karşılığı mastürbasyondan alınan zevki gerçek sanma durumu.Peki işini sevmek nasıl olur o zaman diyeceksiniz, bence/bana göre bi cevap vericem, mümkün oldukça kabarmadan, kendini okşamadan işi sevmektir asıl mesele, kişiler kendilerini okşayan bişeyi sevmekle, o şeyin aslını sevmeyi hep birbirine karıştırıyorlar. BEN BEN BEN demek en azından umuyorum bu neslin harcı bir durum olmayacak. Sadece bu işi yapabilirim diyen kişilerden uzak durmanızı da tembihliyorum. Open your eyes, look around sayın mimar bey bu da sana tembihim.

ve hatta koşabilirdim.

çok uzun saatler yürüdüm, geldim. uykum gelmedi.

Ohando Gueros'a keşif için teşekkürler.


Şahanesin ubu:)

for sound sculpture≥≥≥≥

20090130

sinirleniyorum.

davos zirvesinde hem içten içe 'helal sana yürü be!' diyorum, hem bu ne biçim diplomasi bu ne biçim diyalog diyorum. Sakin ol başbakansın diyorum, sonra niye sakin olacaksın ki diyorum, hem diyorum 'cevap ver ama dinlesin insanlar akıllı ol diyrum' hem diyorum cevap budur. Şimonun size füze atsalar siz ne yapardınız sorusunda ki eski moda empati beklentisine- ve yalan- deliriyorum, ama ibo gibi her dakika kamera karşısında ağlayan Emine Erdoğan'a da tahammül edemiyorum. Büyükelçiliğin aman abi yapmayalım demesini biraz anlıyorum...Arapları da anlıyorum, hep böyleydiler.(Irkçı bir söylem oldu ama, bu ne hal!)
15 yıl önce nobel barış ödülü alan Şimon Peres 'biz barış için savaşıyoruz' lafından artık daha gerçek bi açıklama bekliyorum, boş beklentiler. Orda 5 adam oturmuşlar, heyecanla bu -belgeseli- izliyoruz... ve maalesef hiç de olup bitenleri anlamasamda önsezilerim tüm bu olup bitenlerin hiçbirşeyi değiştirmeyeceğini söylüyor...(ülkece gaza gelişimizden başka)
dinlemek isteyenlere.

nedir?

balık pazarı.
plak pazarı.
indirim.
kaldırım.
inkar.
isyan.
yorgunluk.
dargınlık.
ev.
çay.

20090128

i.h.y.m.t.a.

artık yoruldum.

20090127

öğle arasına neler sığar,

Gmail.
azıcık greader.
yemek.
meraba nasılsın 2-3 tane.
Boris+Michio Kurihara - Fuzzy Reactor.
Early grey, probis
2 kişiyle chat.
beirut- fountains and tramways.
blogger.:)
bi de yine aynı soruyu sormaca her dakika her an.

bi takım kurgularımız.

var ve hayatlarımız oluyor. Bi takım hayatlarımız var ve kurguladığımız gibi olmuyor.

işveren diyalogları bölüm 1,


m- efendim bizim insanımız mahrem insanıdır, hadi salonda anladım da yere kadar cam, yatak odasında ki neyin nesi?
m- nolur nolur bana 12 tip banyo demeyin.

b-gözler pörtlek. şaşkınlık anlamamazlık, boş bakış. sessizlik.

Moondog...























a snowflake settled on my hand and said, as if in fear,
"i must be on my way before i turn into a tear."

dont cry for me Argentina

20090126

Tarnation ve arkasından gelen KOMA!..


"Laser Beam" - Low
"Weight of the World" - John Califra (unreleased)
"Rewind" - Max Avery Lichtenstein (unreleased)
"Naked As We Came" - Iron & Wine
"Tarnation" - Max Avery Lichtenstein
"Texas 1984" - John Califra (unreleased)
"Depersonalized" - Max Avery Lichtenstein
"Wichita Lineman" - Glen Campbell
"Reptile" - Lisa Germano
"Ice Pulse" - Cocteau Twins
"Innocence" - John Califra (unreleased)
"Frank Mills" - from the original film soundtrack of “Hair”
"Tarnation" - Max Avery Lichtenstein
"The Ballad of Lucy Jordan" - Marianne Faithful
"Diviner" - Hex
"Embrace" - Low
"Departures" - Max Avery Lichtenstein
"Its All Over Now Baby Blue" - Chocolate Watch Band
"One Year Later" - Max Avery Lichtenstein (unreleased)
"Strange Powers" - Magnetic Fields
"Desperation" - Max Avery Lichtenstein
"Around & Around" - Red House Painters
"As Fate Would Have It" - Max Avery Lichtenstein
"Lil Bitty Pissant Country Place" - Dolly Parton
"Back Home Again" - Low
"Pumpkin" - Max Avery Lichtenstein
"Confrontation" - Max Avery Lichtenstein (unreleased)
"How Many Times" - Mavis Staples
"Around & Around" - Red House Painters
"Tarnation (end credits)" - Max Avery Lichtenstein

20090124

Nervous with good reason

From...
No no no no no no no
No not not not not no nah
No no
No no no no no no no
No no not much not what watch

Nervous with good reason what
Nervous with no good reason
Nervous with no good reason
No no no no no no no

How come you have another when you look any way any way?

(*tremolo effects vocals*)

You make your way and we know how powerful/wonderful/awful(?)
Spitting on your house, spit on your house, spit on your friends and...
Look/lock

How come you have another when you look any way any way?

(*backwards vocals*)

Why?
What we mean is the first thing that we dream
The blood

20090123

peeling.

tam da başlamam gereken yerden-kendimden- başlıyorum. her kabuk kaldırma için yeni şarkılar bulunduruyorum yanımda, en neşelesinden zira her yer yara bere:)

There she goes a little heartache
The she goes a little pain
Make no mistake she sheds her skin like a snake
On the dirty road to fame, dirty road to fame my lord now...

neşeli ol ki genç kalasın.

20090122

to be or not to be.

to be, or not to be, that is the question:-
whether 'tis nobler in the mind, to suffer
the slings and arrows of outrageous fortune;
or to take arms against a sea of troubles,
and, by opposing, end them?-to die,-to sleep,-
no more;-and by a sleep, to say we end
the heart-ach, and the thousand natural shocks
that flesh is heir to,-'tis a consummation
devoutly to be wish'd. to die;-to sleep;-
to sleep! perchance to dream;-ay, there's the rub;
for in that sleep of death what dreams may come,
when we have shuffled of this mortal coil,
must give a pause: there's the respect,
that makes calamity of so long life:
for who would bear the scorns and whips of time,
the opressor's wrong, the proud man's contumely,
the pangs of despis'd love, the law's delay,
the insolonce of office, and the spurns
that patient merit of the unworthy takes,
when he himself might his quietus make
with a bare bodkin? who would fardels bear,
to grunt and sweat under a weary life;
but that the dread of something after death,-
the undiscover'd country, from whose bourn
no traveller returns,-puzzles the will;
and makes us rather bear those ills we have,
than fly to others that we know not of?
thus conscience does make cowards of us all;
and thus the native hue of resolution
is sicklied o'er with the pale cast of thought;
and enterprises of great pith and moment,
with this regard, their currents turn awry,
and lose the name of action.-soft you now!
the fair ophelia:-nymph, in thy orisons
be all my sins remember'd.

20090121

unutmak birlikte.

herşeyi.

yada unutmak herşeyi birlikte.

ET BEBEK

20090120

Güneşli Salı.

HoneyHoney'den bana geliyor LITTLE TOY GUN!

yine de en güzel şey sendin Madonna.


Sabah okuduğum gazeteden bir kaç haber;

'ODTÜ'lü iki öğrencinin fotoğraflarını çeken kişi yemekhane görevlisi olduğunu söyledi. Yemekhane görevlileriye yüzdeşleştirilen kişinin kimliğinin sahte olduğu anlaşıldı. Bu kişinin sivil giyimli asker olduğu tespit edilince arbede çıktı'

Buraya gelmeden hemen önce, İngiltere’de sol liberal bir yayın olarak bilinen ‘Prospect’ dergisinin, Amerikan Genelkurmay Başkanı David Petraeus’u, ‘2008’in entelektüeli’ seçtiğini şaşlınlıkla gördüm. Önce gözlerime inanamadım, ironik bir haber olduğunu düşündüm (bir kez ironik bir yazıyı dalgınlıkla ciddiye almıştım) o nedenle tüm sayfayı ciddi biçimde okudum. Ne yazık ki, ciddiymiş, dergi zamanında Irak savaşına karşıymış, ama
zor zamanlarda orijinal, değişim getiren fikir üretmek önemliymiş, Petraeus da, modern
savaşın insan hayatına önem veren yöntemlerle kazanılması gerektiğini söyleyen insancıl savaş doktrinini (‘humane warfigthing dictine’) üretmiş! O nedenle, bu unvanı hakediyormuş!


Bakış açısındaki çarpıklığı bir de benim söylememe gerek var mı, bilmiyorum. Demek ki neymiş, ‘Bu kapıdan Ermeniler ve Yahudiler giremez, köpekler girebilir’ demek ‘demokratik tepki’ymiş!
Pes doğrusu.
Kendi haklılıklarına o kadar inanıyorlar ki, ne yaptıklarını görmüyorlar bile.


Bu haberler uzadıkça uzuyor. Bir o kadar savaş yanlısı, bir o kadar 'öteki' leştiren yakınlıklar, bir o kadar ikna edilemez bir ırkçılık...

Gazetenin en son sayfasında 1958 doğumlu Madonna'nın bir tek göbek deliğinin pörsüdüğü ve gazetedeki en güzel şey olduğunu farkettim. Ona baktım uzun uzun...O da olmasa.
Siz kendinizi unutarak diğer insanlara iyilik yapmayı ve erdemli olmayı mı emredersiniz? Hem de Allah’ın kitabını okuyup durduğunuz halde! Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız? [Kur’an, Bakara 44]

20090119

nefesimi tutarsam hıçkırığım geçer mi?

ya da hıçkırığımı tutarsam nefesim geçer mi?

AGOS GAZETESİ ÖNÜ--ŞİŞLİ
Today from 2:30 pm to 3:30 pm

20090118

Sevgili Murphy!


Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
- Artık dayanılır gibi değildi ona olan aşkım ve elini tutmaya yeltendim. Uyuyakaldı.
Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir.
- Sabah anlattı bi ara uyanmış, horluyormuşum.
Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.
- Anlattığı şeye çok utandım ve saçmalama daha neler dedim, utanmadan iphone'nuna kaydettiği vidyoyu gösterdi.
Bir şeyin olma olasılığı, istenme olasılığı ile ters orantılıdır.
- Tamam özür dilerim deyip gidip ona sarılmak istedim ki, telefonunu efendim aşkım diye açtı.
Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi vuku bulacaktır.
-Kız buraya geliyormuş.
Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.
- Çay koymak üzere mutfağa gittim, artık umrumda değildi. Gelip belime sarıldı, çok tatlı horluyodun ama dedi.
Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekirdi.
-Daha fazla zorlayamam Murphy. Benden bu kadar.

20090117

Cumartesiydi.

I could let go
With just one breath
I could wait there under water
Until the moment I release into air.

hep çay içmekle ilgili sorunlarım olmuştur.

İsterik insanın mahremiyeti, sırrı, affekt'i yoktur; bütün varlığıyla kendini dış şantajlara, kendi ≤ beliriti ≥ lerinin geçici de olsa tümüyle inandırıcı olmalarına, ötekileri mutlak olarak inandırmak için bütün gerekleri yerine getirmeye (tıpkı yalancılık hastasının anlattığı hikayelerde olduğu gibi) ve bunlar olurken bütün inançları sarsmaya adar - bu sırada herhangi bir yanılsamayı paylaşmaya kalkışmaz. Bütün isterikleri mutlaktır, ancak verilen cevaplar karşısında tümüyle duyarsız kalır. İşaretler ile mizansenin etkileri ve istekleri uçucudur....J.Baudrillard

ters köşe grup isimlerinden en sevdiğim grup.

joy division mesela neşeli bir grup mudur? ya da disco inferno disco müziği mi yapar? demişler sonra da hiç klavyeyle alaksı olmayan dört adam Piano Magic'i kurmuş. Seviyorum ulen.

20090115

iki yourtçu

'Finükülere bindim geçende sonsuza gitsin istedim' dedi. İçimdeki canavar bi tek benim içimde değilmiş onu anladım. Canavarlarımızı tanıştırmayalım dedim. Sonsuzlukları sona ermesin.

deplase

boşalımı olanaksız bir duygunun başka amaca çevrilmesidir.
Ömrüm şarkısı var bir de Cem Karaca'nın.

naomi klein'in uluslararası boykot çağrısı

1) In the Middle East it is always the Arabs who attack first and always Israel that is defending themselves. This defense is called a reprisal.

2) The Arabs, Palestinian or Lebanese have no right to kill civilians. That is called “terrorism.”

3) Israel has the right to kill civilians. That is called “legitimate defense.”

4) When Israel kills civilians en masse, the western powers claim that it is more measured. This is called “reaction of the international community.”

5) The Palestinians and the Lebanese have no right to capture soldiers of Israel inside military installations with sentries and combat posts. This is called, “Kidnapping of defenseless people.”

6) Israel has the right to kidnap anytime and anywhere as many Lebanese and Palestinians as they want. Currently there are more than 10 thousand, 300 of whom are children and a thousand are women. No proof of guilt is needed. Israel has the right to keep kidnapped prisoners indefinitely, even if they are authorities democratically elected by the Palestinians. This is called "terrorist prisoners.”

7) When the word Hezbollah is mentioned, it is compulsory in the same sentence to contain the words “supported and financed by Syria and by Iran.”

8) When you mention "Israel" it is forbidden to make any mention of the words "supported and financed by the U.S." This may give the impression that the conflict is uneven and that Israel’s existence is not in danger.

9) When referring to Israel, expressions that are prohibited: "Occupied Territories," "UN resolutions," "Violations of human rights" or "Geneva Convention.”

10) Both the Palestinians and the Lebanese are always “cowardly,” they are hidden among the civilian population, which does not want them. If they sleep in their homes, with their families, that gives them the name of “cowards.“ Israel has a right to destroy with bombs and missiles the neighborhoods where they are sleeping. This is called a “precision surgical action.”

11) The Israelis speak better English, French, Spanish or Portuguese than the Arabs. Therefore they and those who support them must be interviewed more and have more opportunities than the Arabs to explain the present Rules of the Editorial Staff (from 1 to 10) to the general public. That is called “journalistic neutrality.”

12) All those who are not in accordance with the Rules of Writing above are "highly dangerous anti-Semitic terrorists."

(Text French, anonymous, sent by a reader of the Carta Maior blog)
Speak your mind on Pravda.ru forum

koşarak kaçarak

ofise geldim. yürüsem enselenirdim.:)

readera kitlenmek.



Çalıştığım bu detoksatif binada internet sadece 12- 1 arası serbest yani ya yemek yiyosun ya reader kitleniosun ve aç kalıosun. Sizce daha ne kadar burda çalışabilirim. Reader 1 saatte bitecek iş değil:) Google'a teşekkürü görevim bilirim. ve de bu albümü ona armağan ederim.

3 e bas.

Bilmiyosam eğer, sallıyorum. Ama hep aynı şeyi. Mesela bi apartmana geldim diyelim kaçıncı kat olduğunu bi,lmiyosam mutlaka 3 e basıyorum, eğer gökdelen gibi bişeyse 5 e basıyorum en fazla. Bak yine özelimi paylaştım.

20090114

"Everybody lies."


"Everybody does stupid things, it shouldn't cost them everything they want in life." Dr. House.
ve hemen arkasından
"We all make mistakes, and we all pay a price." Dr. House

Kunsten å tenke negativt (2006)


'Art of negative thinking' filminde görmüştüm ilk, depresyondaki insanları pasifize etmeye çalışan -ziyadesiyle aralarında en mutsuz kişi olsa da çaktırmayan- terapist 'shit basket' diye bişey uydurmuştu. Mutsuzluk hat safhadayken ya da korkunca insan, veyahut sinirlendiğinde eline el örgüsü küçük bir sepeti andıran şeyi alıp içine küfrediyor, ağzına geleni söylüyorlardı. Her birimizin blogları olmaya başladı, en çok da kendi yazdıklarımızı okuduğumuz, bloglar bir nebze yeni nesil shit basket'larımız mı acaba? benimki öyle en azından.

Mercy


Son zamanlarda 1 haftanın 1 yıl gibi geçiyor olmasını sonunda biri bana açıkladı.

`'gözlendiginde,zaman hızlı ilerlemez.gözetim altında tutuldugunu hisseder.ama zaman,bizim dalgınlıklarımızdan yararlanır.belki de iki zaman vardır,gözlenilen zaman ve bizi degistiren zaman...'` Albert Camus

20090113

evet okunası bi tarafı yok.

İstiklalde bugün biri temiz yüzlü denilenlerden deri montlu bir genç ile yine aynı yaşlarda rastalı velakin mülayim gördüğüm iki çocuk bir yanlış anlaşılma üzerine kavga etmeye başladılar. Çok uzun sürmez gibiydi, pek kimsede ilgilenmedi, ama ordan mıy mıy mıy (hicran) sesli bir bayan polise yaklaşıp bakın orda kavga oluyor vık vık da vık vık dedi. Polis galiba hiç umursamadı. Kavga etsinlerdi. Acaba kimse hiç birşeye karışmasa hani kavga dövüş öyle olsa bitse, insanlar birbirini yanlış anlasa...Öldürse. ne olur dedim. Zaten biraz öylede, yüksek müsademle müstesna serbest çağrışımım devreye girdi bir anda, hep de alakasız şeyler getirir aklıma, yine öyle oldu. O.... çocuklarında Demet Akbağ'ın Özgü Namal'a akvaryumun suyunu değiştirdi diye ettiği küfürler zerk etti beynime beynime bir anda. Pis de olsa su onlar yaşayıp gidiyolardı işte. (Ben başta dedim benim serbest çağrışım butonu biraz bozuk diye). Boşvermişliği denemek istiyorum, yürüyerek bol bol.bi de ananemi çok seviyorum.

Ucube sevmek


Yorgun argınım, soğuktu. Ama Sahlep içmek ve Danny Boyle izlemek güzel geldi.tebrikler.:)

20090112

MAMA MIA!


Çok soğukmuş. para çekmek için epey yürüdüm. Ekmek almalıydım. Aldım eve geldim, golden globe varmış, izledim. Kıyafetler hep aynıydı. Sıkıldım. Tina Fey'in kıyafetini beğendim, ve 'bu ödül de size kapak olsun' söylemini. Diğerleri gerektiği gibi çok heyecanlıydı ve mütevazi, Tinaysa muhteşem sahte, dersine çalışmış ve güvenliydi. Aslında bir önemi yoktu. Ekmeği masanın üzerine koydum, diğer günler gibi kahvaltı etmeden çıkarsam bu ekmek de küflenecekti, onu düşündüm. Saatimi kurdum. Yatağa yürüdüm.

diğer günler gibi.

bugün hızlı hızlı yürüdüm ve eve geldim.